Velayetin Değiştirilmesi Şartları Nelerdir?

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayetin belirlenmesi boşanmanın akabinde çocuğun kimin sorumluluğunda olacağını belirleyen asıl unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Velayetin değiştirilmesi ve bunu gerektiren koşullar konusunda bilmeniz gerekenler yazımızda!

Velayet çocukların üstün menfaati göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Ancak bu şekilde çocukların sağlıklı bir yetişme ortamında hayatlarını sürdürmesi sağlanacaktır. Çocukların üstün menfaati kavramı mahkeme heyeti tarafından dikkate alınacaktır. Annenin ya da babanın yanında hangi koşullarda yaşamını sürdürebileceğine dair gerekli olan tüm bilgilendirmeler incelenecek erekli görülen durumlarda sosyal hizmetler görevlileri tarafından çocukların yaşadıkları ortamın belirli aralıklar ile kontrollerinin yapılması da sağlanacaktır. Belirtilen bu üstün menfaatin sarsılması halinde tabi ki velayetin koşulları değiştirilebilir.

Velayetin Nezi Nedir? Nasıl Kaldırılır?

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayet sahibi olan tarafın gerekleri yerine getirmemesi nedeniyle velayet hakkını kaybetmesi manasına gelmektedir. Anne veya baba velayeti kaybedebilir. Ne koşullarda velayetin kaybedileceği konusunda davaların içerikleri esas kabul edilmektedir. Bu noktada dikkate alınması gereken bir diğer husus da velayetin anne ya da babaya verilmesi durumunda bu velayeti tarafların icra edemeyecek durumda olması halinde velayet nezi gerçekleşebilir.

Bu şekilde velayet anneden de babadan da alınmış olur. Yeni bir vasi tayin edilir. Çocuğun gerekli olan tüm üstün yarar detayları göz önünde bulundurularak sürece yön verilmektedir. Mahkeme heyetinin asıl önceliği anne ya da babanın talepleri değil çocuğun yaşamına sağlıklı bir biçimde devam edebilmesi için gerekli olan önlemleri alabilecek konumda olmasıdır.

Velayetin nezi kavramı hazırlanan yeni kanun kapsamında velayetin kaldırılması olarak tanımlanmaktadır. Gerekli olan huzurlu ve güvenli yaşam ortamının çocuğa sağlanmaması halinde bu tür kararlar alınabilmektedir. Merak edilen hususların başında velayeti anneye verilen bir çocuk üzerinden anlatılırsa daha net anlaşılacaktır. Örneğin velayetin anneye verildiğini varsayalım. Bu annenin yeniden evlenmesi durumunda yeniden evlenmesinin velayetin kaldırılması için bir direkt gerekçe olmayacağını bilmelisiniz. Babanın bu noktada talebi olsa da annenin evlenmesinin onun velayeti kaybetmesine direkt olarak neden olacak bir sebep olmadığını da bilmeniz gerekiyor. Aynı durum baba için de geçerlidir. Babanın yeniden evlenmesi de velayetin babadan alınması için yeterli bir gerekçe olarak mahkeme tarafından dikkate alınmayacaktır.

Velayetin öncelikli olarak bir kanuni temsilcilik birimi olduğunu bilmelisiniz. Bu kanuni temsilciliğin size koşulsuz şartsız verilmeyeceğini, her bir aşamasının koşullara bağlı olduğunu bilerek hareket etmeniz gerekmektedir. Kanuni temsilcilik türü olduğu için temsil ettiğiniz şahsın haklarının korunması ve onun güven içerisinde yaşamını sürdürmesine dair bir engel teşkil ettiğiniz anda bu temsilciliğin sizden alınması da olası durumlar arasında karşımıza çıkmaktadır. Evlilik kurumu devam ederken bir çocuğun velayeti eşit oranda hem anne hem de babaya aittir. Evliliğin sonlanmasının akabinde çocuğun üstün faydası da göz önünde bulundurularak sürece karar verilecektir. Eşit oranda sahip olunan velayet sonrasında uygun görülen tarafa verilir. Anne ve babanın uygunluk koşullarını karşılamaması durumunda iki tarafa da verilmediği durumlar olabilmektedir. Velayetin anneye verilmesi babanın çocuğun tüm bakım sorumluluğundan feragat etmesi manasına gelmez. Aynı görev ve sorumluluklar maddi manevi devam etmektedir.

Velayetin Değiştirilme Nedenleri Nelerdir?

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayetin bir ebeveyne verilmesinin sonrasında bunun değiştirilmesi belirli koşullara bağlı kılınmıştır. Bu koşullardan bazıları şunlardır;

  • Annenin ya da babanın velayeti aldıktan sonra yeni bir kişi ile beraberlik kurması velayetin değiştirilmesi için karşı tarafa bir başvuru yapma hakkı sunmaktadır. Fakat bu farklı beraberliğin direkt olarak velayetin kişiden alınması için yeterli bir gerekçe olmadığını da bilmek gerekir.
  • Velayeti alan kişinin ağır bir hastalığa yakalanması ve artık çocuğun bakımını üstlenemeyecek durumda olması da sorun teşkil etmekte ve velayetin değiştirilmesi için yeterli bir kıstas olarak görülmektedir.
  • Velayet sahibi olan tarafın hapis cezasına mahkum olması da aynı şekilde sorun teşkil etmektedir. Bu tür durumlarda karşı taraf bir başvuruda bulunmasa dahi mahkeme gerekli olan düzenlemeleri eksiksiz şekilde yerine getirmektedir.
  • Anne ya da babanın velayet sahibiyken bir bağımlılık nedeniyle tedavi kurumuna yatırılması da sorun oluşturmaktadır.

Velayet ile alakalı değiştirme adımları sadece anne ve babaların talebi üzerine değil aynı zamanda hakimin kararı neticesinde de ortaya koyulabilmektedir. Velayet hakkına ilişkin sorun yaşanmaması için hakimlerin ve sosyal hizmetlerin kanaati gereğince yeniden düzenleme yoluna gidilebilir.

Velayetin değiştirilmesine dair atılacak olan adımlar bizzat çocuktan da kaynaklanabilmektedir. Örneğin velayet sahibi olan babanın şehir değiştirmesi ve çocuğun devam etmesi gereken okulun annenin şehrinde bulunması durumunda velayet değişikliği konusunda gerekli olan adımlar atılacaktır. Bu örnekten de anlaşıldığı üzere çocukların üstün yararının her şeyden önce tutulduğu da belirtilmelidir.

Velayetin Kötüye Kullanılması Nedir?

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayet beraberinde çocuğa ilişkin sorumlulukları da getirecektir. Çocuğa ilişkin sorumluluklara dair dikkat edilmesi gereken hususların başında velayet sahibi olmayan ebeveyn ile görüşme hakkı gelmektedir. Velayet sahibi olmayan ebeveyn ile görüştürülmesinin engellenmesi konusunda sorun yaşanabilmektedir. Bu aşamada karşı taraf çocuğu ile görüştürülmediğini belirterek velayetin kötüye kullanımına dair şikayet başvurusunda bulunabilmektedir. Velayetin kötüye kullanımına dair çocukların usulsüz bir biçimde çalıştırılması ve çocuk üzerinden para kazanılması da temelde sorun teşkil eden hususlar arasında kendini göstermektedir.

Velayete ilişkin bir diğer boyut da çocukların temel hak ve sorumluluklarının ihlal edilmesidir. Eğitim hayatına dair gerekli olan desteğin verilmemesi çocuğun zorunlu eğitimin dışında tutulması da velayetin kötüye kullanılması çerçevesinde değerlendirilmektedir. Velayet konusunda yapılan incelemelerde özellikle dikkat çeken hususlardan bir diğeri de şiddettir. Şiddet sadece fiziksel olarak değerlendirilmemektedir. Hem psikolojik hem de fiziksel şiddet emareleri fark edildiği anda çocuğun velayetine sahip olan kişi hakkında velayeti kötüye kullanma suçundan gerekli olan şikayetlerin eksiksiz bir biçimde yerine getirilmesine şans verilmektedir. Çocuğun üstün yararının tersine yapılacak olan tüm hareketlerin direkt olarak bu velayetin olumsuz yönde etkilenmesine neden olacağını unutmamalısınız.

Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayet ile alakalı tüm işlemlerde görevli olan mahkeme aile mahkemesidir. Bu aile mahkemesi bünyesinde devam edecek olan davalarda herhangi bir başvuru sorununun meydana gelmesi durumunda sistem direkt olarak ret yanıtı verme ve işlem akışına dair sorun yaratma olasılığını da beraberinde getirmektedir. Örneğin davanın yanlış bir mahkeme bünyesinde açılması işlemlerin yürümemesi ve sürecin görevsizlik engeline takılmasına neden olabilmektedir.

Görevli ve yetkili mahkeme hakkında kişilerin hukuki destek almasının ne derece önemli olduğu bu şekilde bir kere daha fark edilmektedir. Uzman desteği almak davanın açılış sürecinden başlayarak davanın devam edeceği tüm adımlara kadar direkt olarak size yol gösterici olacaktır. Bu harika sistem üzerinden sadece saniyeler içerisinde istifade ederek hukuki süreç verimliliğini büyük oranda artırabilirsiniz.

Velayet Davasında Dikkat Etmeniz Gereken Hususlar Nelerdir?

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayetin anne ve baba şiçin hem bir hak hem de bir ödev olduğunun bilincinde olunması gerekir. Velayetten feragat edilmesi ya da devredilmesi söz konusu olmayacaktır. Ancak mahkeme heyetinin çocukların üstün yararının zedelendiğini düşündüğü anda harekete geçme ve velayeti geri alma hakkını saklı tuttuğunu da belirtmek gerekmektedir. Çocuğun yeterli bakımı alamadığı fark edildiği anda şikayet olsun ya da olmasın harekete geçilmektedir. Hukuk sistemimizin bu aşamada çok sıkı bir denetim mekanizmasının ve çocukların haklarının korunması konusunda hassas bir sistemin geliştirildiği de görülmektedir.

Velayetin bölünemez bir hak olduğunun farkında olunmalıdır. Velayetin getirdiği maddi ve manevi sorumluluğun anne ya da babadan birine verilmesine karar kılınmaktadır. Velayetin görev ve sorumluluklarının bir kısmını anneye bir kısmını babaya verme gibi bir durumun söz konusu olmadığını da belirtmek gerekir. Anne ve babanın birden çok çocuğu varsa bu çocukların velayetinin birini anne birini baba alabilir. Bu konuda herhangi bir engel yoktur. Tüm çocukların velayetinin sadece bir kişide toplanması gibi bir zorunluluk getirilmemiştir. Çocukların velayetleri farklı olabilir.

Genellikle yaşça küçük olan çocukların anneye olan bağımlılığının çok daha yüksek olması nedeniyle velayetin anneye verildiği görülmektedir. Fakat bunun da aksini gösteren annenin yeterli bakımı vermediği durumlar da söz konusu olabildiği için genel geçer bir kural gibi bahsetmek doğru olmayacaktır. Anne ve babanın gerekli olan bakımı verip vermeyeceğine dair incelemelerin yapılmasının sonrasında ancak üstün yararı kim gözetebilecek ise ona verilmesine karar kılınır.

Velayetin kapsamının çocuğun yaşı büyüdükçe giderek daralacağını da bilmeniz gerekmektedir. Size çocuğunuz için verilen bir temsil yetkisi olarak karşımıza çıkan velayetin zaman geçtikçe kapsamı da alanı da daralmaktadır. Hak verilir ki yeni doğan bir çocuğun velayeti ile 17 yaşında olan bir çocuğun velayeti arasında çok büyük bir farklılık olduğunun altı çizilmelidir. Çocukların haklarının korunması sağlanırken aynı zamanda zaman ilerledikçe onların kişisel hak ve özgürlüklerini velayete ihtiyaç duymadan kullanabilmeleri için de bir ortam sunulmaktadır. Anne ve babanın bu kapsam daralmasının farkında olarak süreci yüklenmesi gerekmektedir.

Velayet Davası Ne Kadar Sürer?

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayet davasının ne kadar süreceği direkt olarak velayet davasının içeriğine göre değişim arz edebilmektedir. Bu aşamada velayet davasının içeriğinim karmaşık olması ve her iki tarafın da velayet üzerinde hak iddia etmesi istekli olması durumunda direkt olarak süreç olumsuz yönde etkilenecek ve uzayacaktır. Tabi ki uzayan dava sürecinden çocukların olumsuz yönde etkilenmemesi için velayet geçici olarak taraflardan birine verilmektedir. Kesin karar ise davanın sonuçlanmasının akabinde karşımıza çıkacaktır.

Velayetin Değiştirilme Davası Sonrası Nafakanın Nasıl Belirlenir?

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayetin belirlenmesinin sonrasında velayet sahibi olmayan tarafın çocuğun bakımına ilişlin gerekli olan maddi yükümlülükleri yerine getirmesi üzerine kurulu bir nafaka da mevcuttur. Kişilerin bu nafaka tutarının belirlenmesi konusunda maddi durumları da göz önünde bulundurularak son karara varılacaktır.

Velayetin değiştirilmesine dair dikkat edilmesi gereken hususlardan bir diğeri de velayet sahibi olmayan tarafın direkt olarak çocuğun bakımında sorumluluğu üzerinden atamadığı ve kesinlikle çocuğun üstün iyiliği için mahkemece belirlenmiş olan maddi ve manevi görevleri yerine getirmesi üzerine kuruludur. Maddi yükümlülüğün yerine getirilmemesi ve çocuğun bakım masraflarının karşılanmaması durumunda tarafların dava açma gibi bir yetkilerinin de mevcut olduğunu eklemek gerekmektedir.

Velayetin Değiştirilmesi Davası Yargıtay Kararları

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayetin kim tarafından üstlenileceğine dair bozulan bazı yargı kararları da mevcuttur. Bu bozulan yargı kararları kapsamında kişilerin özellikle dikkat etmeleri gereken husus velayetin anne ve baba dışında kimseye verilmeyecek olmasıdır. Örneğin annenin de babanın da velayeti istemediği noktada velayet dedeye verilmiştir. Velayetin dedeye verilmesinin sonrasında, Yargıtay bu hakkın anne ve baba dışında kimseye verilmesini doğru bulmadığını belirterek bu kararı bozmuştur. Dede öz olsa dahi evlat edinme haricinde hiçbir çocuğun velayetinin anne ya da baba haricinde kimseye verilmeyeceği kararı üzerinde durulmuştur. Yargıtay kararları ileride alınacak olan yeni mahkeme kararlarını da direkt olarak etkileyecek nitelikte olduğu için çok büyük önem teşkil etmektedir.

Anne ve babaların velayet sürecinde evliliklerinde yaşadıkları anlaşmazlıklar ve sadakatsizliklerin de çocuğun velayet davasının bir parçası olabileceği de direkt olarak sürece dahil olmaktadır. Anne ve babaların velayet sürecine dair açtığı davalardan birinde babaya velayet verilmesinin akabinde annenin bu çocuğun velayet verilen babadan olmadığına dair bir dava açtığı görülmektedir. Bu davanın sonucunda DNA testinin yapılması ve baba ile soy bağının olup olmadığının belirlenmesine karar verilmiştir.

Çocuklar ile alakalı velayet sahibinin alabileceği kararlar konusunda da sınırlandırmalar getirilmiştir. Örneğin velayet sahibi olan annenin bir evlilik daha yapması durumunda çocuğun soyadını yeni eşinin soyadı ile değiştirmesine kesinlikle izin verilmemiştir. Bu konuda dava açan kişilerin dava taleplerinin reddine karar kılınmıştır. Annenin bu yönde talebi olsa da soy ve nesep bağı bakımından bu tür nüfusa geçirme adımları mümkün olmamaktadır.

Bu tür bir durumun sonrasında anneye velayet verilse dahi uzun vadede çocuğun haklarının korunması bakımından iyi bir intiba bırakmayacağını da eklemek gerekir. Öncelikli olarak miras işlemlerinde dahi büyük sorunlar teşkil edecek bir yanlış bilgilendirmenin söz konusu olması çocuğun da çocuğun resmi anlamda babası olan şahsın da haklarının ihlal edilmesi durumu gündeme gelmektedir. Bu duruma dair benzer davalar babanın ölmesinden sonra da gündeme gelebilmektedir. Fethi kabir yapılarak gerekli olan DNA alım işlemlerinin tamamlanması ve sonrasında soy bağının olup olmadığının kontrol edilmesi üzerinde bu şekilde durulabilmektedir.

Velayetin değiştirilmesi şartları nelerdir; velayet davaları ile alakalı sadece anne ve baba bazında başvurular olduğunu düşünmemelisiniz. Babaanne, anane ve dedeler özelinde de başvurular yapılabilmektedir. Emsal teşkil eden davalardan birinde dede velayeti annesinde olan torunlarını görmek için izin istediği zaman mahkeme kararı ile uzman gözetiminde görüşülmesi yönünde karar çıktığı için şikayetçi olmuştur. Uzman gözetiminde görüşmenin çocuklar için dede torun ilişkisini zedeleyecek bir adım olduğu üzerinde durulmuştur.

Ayrıca dede ve anne farklı şehirlerde yaşadığı için dedenin yanında günübirlik kalmasının da süreci zorlaştırdığı düşünülerek bu da karara bağlanmış ve yatılı kalmasına izin verilmiştir. Görüldüğü üzere Yargıtay kararlarında çocukların menfaatinin savunulması için gerekli olan bütün önlemlerin eksiksiz bir biçimde alındığı görülmektedir. Sadece çocukların değil velayet sahibi olmayan tarafın çocuklar ile gerekli olan iletişimi kurabilmesi ve yakınlık tesis edebilmesi için destek sunulması da memnuniyet uyandırmaktadır.

Çocukların aile büyükleri ile ya da velayeti almayan taraf ile görüşmesinin çocuğun üstün yararına hizmet edip etmediğine dair incelemeler yapılan Yargıtay kararları da mevcuttur. Örneğin velayet sahibi olan anne velayet sahibi olmayan baba ile çocuğun ne zaman görüşse direkt olarak büyük sorunlar yaşandığını ve çocuğun ruhsal durumunda sorunlar ile karşı karşıya kalındığı üzerinde durmuştur.

Çocuk ile psikiyatri uzmanları mülakatlarda bulunmuş ve bunun sonucunda baba ile görüşmenin çocuğun üstün yararına olup olmadığı yolunda incelemeler yapılmıştır. Bu noktada anlaşıldığı üzere çocukların büyükler ile iletişim kurması her zaman çocukların yararına olmamaktadır. Çocuklar anne ve baba ilişkilerindeki çekişmeleri çocuklara yansıttığı için çocuklar üzerinde uzun vadede büyük tahribatlar oluşturacak aksaklıklar da beraberinde gelebilmektedir.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/3404 K. 2014/4635 T. 4.3.2014
• VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI ( Çocukların Annelerinin Yanında Mutlu Olduklarını
Beyan Ettiği/Bilirkişi Raporu Doğrultusunda Tarafların Yaşam Alanlarının İncelenmesi Gerektiği –
Çocukların Menfaatinin Asıl Olduğu )
• ÇOCUKLARIN MENFAATİNİN ASIL OLMA NİTELİĞİ ( Velayetin Değiştirilmesi
Davası/Çocukların Annelerinin Yanında Mutlu Olduklarını Beyan Ettiği – Velayete Dair Tam Kanaat
Edinebilmek İçin Bilirkişi Raporu Doğrultusunda Tarafların Yaşam Alanlarının İncelenmesi Gerektiği )
• TARAFLARIN YAŞAM ALANLARININ İNCELENMESİ ( Velayetin Değiştirilmesi
Davası/Çocukların Annelerinin Yanında Mutlu Olduklarını Beyan Ettiği – Çocukların Menfaatinin Asıl
Olduğu )
• ÇOCUKLARIN BEYANLARI ( Velayetin Değiştirilmesi Davası/Çocukların Annelerinin Yanında
Mutlu Olduklarını Beyan Ettiği – Velayete Dair Tam Kanaat Edinebilmek İçin Bilirkişi Raporu
Doğrultusunda Tarafların Yaşam Alanlarının İncelenmesi Gerektiği )
• BİLİRKİŞİ RAPORU ( Velayetin Değiştirilmesi Davası/ Çocukların Annelerinin Yanında Mutlu
Olduklarını Beyan Ettiği – Velayete Dair Tam Kanaat Edinebilmek İçin Rapor Doğrultusunda Tarafların
Yaşam Alanlarının İnceleneceği ) 4721/m. 336
ÖZET : Velayeti davalı anneye bırakılan çocuklar, uzman bilirkişiye davalı anneleri ile kalmak
istediklerini, annelerinin yanında mutlu olduklarını beyan etmişlerdir. Raporda velayete dair tam kanaat
edinebilmek için tarafların yaşam alanlarının incelenmesi gerektiğine dair beyanda bulunmuştur.
Velayetin değiştirilmesi davalarında aslolan çocukların menfaatidir.
Bilirkişi raporu doğrultusunda, tarafların yaşam alanlarına dair inceleme yapılması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda
tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak
okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Toplanan deliller ve yapılan yargılamadan; velayeti davalı anneye bırakılan 2002 doğumlu B.
ile 2005 doğumlu B.’in uzman bilirkişiye davalı anneleri ile kalmak istediklerini, annelerinin yanında
mutlu olduklarını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan uzman bilirkişi raporunda velayete
dair tam kanaat edinebilmek için tarafların yaşam alanlarının incelenmesi gerektiğine dair beyanda
bulunmuştur. Velayetin değiştirilmesi davalarında aslolan çocukların menfaatidir. Bilirkişi raporu
doğrultusunda, tarafların yaşam alanlarına dair inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile hüküm tesisi
doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının
yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak
üzere oybirliğiyle, 04.03.2014 tarihinde karar verildi.

Yorum yapın

Hemen Ara