İş Kazası Yargıtay Kararları

İş kazası davalarında hemen her zaman işveren sorumlu tutulur. Bunun nedeni, mahkemelerin işverenlerin çalışanlarını güvende tutmakla yükümlü olduğunu kabul etmeleridir. İş kazalarıyla ilgili çok sayıda iş kazası Yargıtay kararları bulunur.

Mahkemeler genellikle yaralanan çalışana, tıbbi harcamalar ve kayıp ücretler dahil olmak üzere, tazminat ödeyecektir. Bazı durumlarda, çalışana cezai tazminat da verilebilir.

İş Kazası Zamanaşımı Yargıtay Kararı

İş kazası dolayısıyla tazminat davası açma süresi yani zamanaşımı süresi, 10 yıldır. Bu süre, meydana gelen iş kazasının olduğu tarihten itibaren başlar. İş kazası sonucunda maluliyet ya da ölüm olması, zamanaşımı süresinde bir değişiklik göstermez.

İş kazalarında maddi ya da manevi tazminat davaları açılabilir. Maddi tazminat açmak için;

  • Geçirilen kaza sonrasında oluşacak tedavi giderleri;
  • İş kazası sebebiyle, işçinin belirli süre çalışmadığı süre içinde çıkan maddi zararlar;
  • Meydana gelen kaza sonucunda, iş görmezlik oluşması ve bu sebeple meydana gelen gelir kayıpları;
  • İş kazası durumunda ölüm oluşmuşsa; ölen kişinin yakınlarının açabileceği destekten yoksun kalma tazminatı almak için dava açılabilir.

Bunun yanında işyeri sahibinin, gerekli önlemleri almamasıyla, işçide vücut bütünlüğünün bozulması meydana gelebilir. Bu durumda işçi; ortaya çıkacak manevi yıpranma, elem duyma, acı hissetme, kederlenme gibi durumlar için, manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.

İşveren; meydana gelen iş kazasını, en geç 3 gün içinde Sigorta Kurumu’na bildirmekle yükümlüdür. Bu süre, kazanın öğrenilmesiyle birlikte başlar. Sonrasında Sağlık Kurulu tarafından rapor tutulur ve maluliyet oranı belirleme safhasına geçilir.

Aynı zamanda işveren tarafından, meydana gelen olayın, iş kazası olarak kabul edilmeme durumu olabilir. Böyle bir durumda iş kazasına maruz kalan çalışan, iş kazası tespit davası açma hakkına sahip olur.

Diğer yandan meydana gelen olay iş kazası olarak kabul edilmesiyle birlikte, iş kazasına maruz kalan çalışanın yaralanma oranı belirlenmelidir.

İş Kazası Maddi Tazminat Yargıtay Kararı

Meydana gelen iş kazası dolayısıyla, kaza geçiren işçi, fiziki zarara uğrayabilir. Böyle bir durumda Borçlar Kanunu’na göre iş kazası maddi tazminat davası açma hakkına sahip olur.

  • İş kazalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bunun yanında maluliyet ya da ölüm oluşması durumunda da zamanaşımı süresinde değişiklik olmaz.
  • İş kazasına maruz kalan işçi, maddi ya da manevi tazminat hakkına sahiptir.
  • Maddi tazminat içinde; tedavi masrafları, iş gücünde kayıp, ekonomik durumun sarsılması, kazançta kayıplara karşı tazminat talebi yapılabilir.

Bunun yanında iş kazası dolayısıyla 3 şekilde dava açılabilir. Bu davalar; ceza soruşturması, ceza davası manevi ve maddi tazminat ile manevi tazminat davası kapsamında Sigorta Kurumu’na açılacak rücu davalarıdır.

İşyerinde iş kazasına maruz kalındığında;

  • İşçinin maddi kayıpları, maddi tazminat kalemi olarak işveren tarafından ödenmelidir.
  • İşçi, manevi tazminat talep etme hakkına sahip olacaktır.
  • Anne ve babasını iş kazasında kaybeden kız çocuğu, evlenme ödeneği alabilir.
  • İş kazası sebebiyle işçinin ölümü gerçekleşmişse, yakınlık derecesine göre ölüm ve cenaze ödeneği bağlanacaktır.
  • İşçinin ölümü gerçekleştiğinde aynı zamanda, yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı alma hakkı vardır.

İş kazası dolayısıyla işçi hakları içinde; geçici iş görmezlik ödeneği ya da sürekli iş görmezlik geliri de alma hakkı bulunuyor.

İş Kazası Manevi Tazminat Yargıtay Kararı

Borçlar Kanunu’na göre iş kazası manevi tazminat davası; kişinin bedensel olarak bütünlüğünün bozulması durumunda, gerçekleşen olayın tüm özellikleri göz önünde tutulur ve oluşan zarara göre ödenecek miktar hesaplanır.

  • Manevi tazminat davalarında, dava konusuna bağlı olarak harç belirlenir. Yani nispi harç baz alınır.
  • Gerçekleşen olay somut ise manevi tazminat miktarı, ne kadar çok olursa, harç bedeli de o derece artar.
  • Manevi tazminatta; oluşan bedensel zarar ya da ölüm, zarar gören işçinin ya da yakınlarına verilecek en uygun miktarda belirlenir.

Manevi tazminat davalarında örneğin; 100bin TL değerinde tazminat talep edilmesi durumunda, ödenecek nispi harç da bu miktar üzerinden hesaplaması yapılacaktır.

Manevi tazminat miktarı belirlenirken; zarar gören çalışanın sosyal ve ekonomik durumu, maluliyet oranı, beden gücü kaybı, duyulan elem ve ızdırap göz önünde bulundurulur.

Manevi tazminat davalarında; çalışanın ağır fiziki zarar görmesi ya da ölüm olması durumunda, zarar gören ya da ölen yakınlara manevi tazminat için, en uygun para ödenir. Bu hükme istinaden tazminatın istenmesinde kusur şartı açık olarak belirtilmez.

Diğer yandan manevi zararın somut şekilde ispatı mümkün olmadığından; manevi tazminat davalarında elle tutulan, göz görülen herhangi bir şey yoktur. Bu yüzden manevi zarar duygusal anlamda kaybın dışa vuran yönleriyle ispatlanmaya çalışılır.

İş Kazası Kusur Raporu Yargıtay Kararı

İşyerinde oluşan iş kazası ya da herhangi meslek hastalığı kapsamına bağlı olarak işveren; sigortalı ve üçüncü kişilerce meydana gelen olaylarda kusur derecesi tespiti yapılabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri görevlendirilirdi.

Ancak müfettişlere iş yükünün oluşması sebebiyle; herhangi maluliyet, meslek hastalığı, trafik kazası ya da ölümle sonuçlanan iş kazalarında kusur oranları, ilgili mahkeme tarafından tespit ediliyor.

İş kazalarında işçinin kusurlu olması durumunda;

  • İş kazasının meydana gelmesiyle birlikte, kaza geçiren işçi ya da üçüncü kişi kusuru varsa, kusur oranı, %100’den düşülerek, kusur oranı hesaplanır.
  • Meydana gelen iş kazasında; işçi ya da üçüncü kişi %100 kusurlu olması durumunda, işveren kusur bakımından yükümlü sayılmaz.
  • Ölümlü iş kazalarında asli kusurlu sayılan kişilerde; meydana gelen iş kazasına verilecek ceza alt sınırı üzerinde ceza verilmesi mümkün olacaktır. Yani tali kusuru olan kişi, kanunda bulunan ceza alt sınırında ceza alabilir.

Bunun yanında iş kazalarında ağır kusur durumu oluşabilir. Ağır kusur olabilmesi için; yetkili kişiler tarafından verilen emirlere aykırı hareket edilmesi durumu oluşur. Açık izne dayanmaz ve hiçbir gereği ya da yararı olmayan işi bilerek yapma durumu meydana gelir.

Aynı zamanda dikkat edilmesi gereken nokta; işçinin iş kazası geçirmesi durumunda işveren, yapılan iş sözleşmesini haklı olarak feshetme hakkına sahip değildir. Bu fesih nedenine bağlı olarak işçi ihbar ve kıdem tazminatı hakkını almak isteyebilir.

İş Kazası Maluliyet Tespiti

İş kazalarında maluliyet oranı; kişinin %100 vücut bütünlüğünde meydana gelen eksiklik derecesi olarak tanımlanır. Kişi bir ya da birden fazla organı ya da sistem vücut sistemi içinde, en az %20 ve üzerinde eksiklik oluşması halinde günlük yaşamına kısıtlılık olarak yansıyacaktır.

İş kazası maluliyet tespiti yapılırken, iş kazası dolayısıyla maluliyet oluşmuşsa;

  • Ölümle sonuçlanmamışsa, işçinin bulunduğu ildeki yetkili sigorta denetmeleri ve
  • Ölüm ile sonuçlandığında; Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, İzmir, Ankara ve İstanbul başkanlıklarına maluliyet oran tespiti için bildirim yapılır.
  • Kamu görevlileri kapsamına bağlı olarak; sigortalı çalışan kişilerin çalışma gücünde en az %60 ya da görevlerini yapamayacak kadar kazanma gücü kaybı yaşanıyorsa, Kurum Sağlık Kurulu tarafından bu kişiler malul olarak sayılacaktır.

Kanuna göre; sigortalı çalışanların maluliyet ve çalışma gücü kaybı tespit işlemleri, Kurum Sağlık Kurulları aracılığıyla hafif ya da orta düzeyde çalışma gücü kaybı oranı tespiti yapılır.

İş kazası sonucu maluliyet yaşayan işçinin kazadaki kusur oranı hesaplanırken; kusur oranı, işçinin yaşı ve maaşı baz alınır. Tazminat hesaplarken, maaş miktarından kusur oranı düşülür. Ortaya çıkan miktar maluliyet oranıyla çarpılarak, gelir ve aylık iş gücü kaybı bulunmuş olur.

Yorum yapın

Hemen Ara