Ceza hukukunda bir suçlunun akli dengesinin yerinde olup olmaması büyük önem taşımaktadır. Buna göre akıl sağlığı ve zayıflığının ceza ehliyetine etkisi ve ceza oranı belirlenecektir.
Akıl Hastalığı ve Cezai Ehliyet Kavramları
Anlama yeteneğine sahip olma kavramı hukukta “isnat” olarak geçmektedir. İsnat kavramı Türk ceza hukukunda cezai ehliyet manasında kullanılmaktadır. Bir kişinin cezai ehliyet bulunması için anlama ve irade yeteneğinin sağlıklı bir şekilde olması gerekmektedir. Bir kişi yaptığı herhangi bir eylemin hukuki sonuçlara sebebiyet verebileceğini anlayıp kavrayabilme ve davranışını bu doğrultuda yönlendirme yeteneğine sahipse irade ve anlama yeteneği bulunmakta olup o kişi cezai ehliyete sahiptir. Ayrıca kişide eğer bu yetenekler yoksa o kişide isnat kavramı yani cezai ehliyet bulunmamaktadır. Bu da kişinin işlediği suçların sonuçlarından sorumlu tutulmasını etkiler. Kişinin yaşı küçük ise, akıl sağlığı yerinde değilse yada uyuşturucu madde etkisi ile istemeden yapılan eylemlerde cezai ehliyeti etkileyen veya azaltan durumlardır. Dolayısıyla akıl sağlığı veya zayıflığının ceza ehliyetine etkisi bu bakımdan önemlidir.
Akıl Hastalığının Cezai Ehliyete Etkisi
Akıl hastalığının varlığı kişinin isnat yeteneğinin bulunmadığını göstermektedir. Ayrıca yani akıl hastası olan bir kişinin isnat yeteneğinin olmaması alacağı cezayı önemli derecede etkilemektedir. Bu durum Türk Ceza Kanununun 32. Maddesi ile düzenlenmiştir. Avukat size anlatacaktır.
Kişide akıl hastalığı varsa, yaptığı şeyin sonuçlarını idrak edemeyen düzeyde ise ve yaptığı fiili kendi kendine yönlendiren derecede irade yeteneğine sahip olmayan kişilere herhangi bir ceza verilememekle beraber bu kişiler için güvenlik tedbirleri alınmaktadır (TCK81)
Eğer ilk fıkrada belirtildiği ölçüde olmamakla beraber yaptığı eylemlerin sonuçlarını anlama ve yönlendirme yeteneği azalan kişiler için de ağırlaştırılmış müebbet cezası yerine 25 yıl, normal müebbet hapis cezası yerine de 20 yıl hapis cezası verilmektedir. Ayrıca bu cezaya mahkum olan kişi, akıl hastaları için alınan güvenlik tedbirlerine benzer şekillerde tutulmaktadır.(TCK81)
Hangi Hastalıklarda Cezai Ehliyet Araştırılmaktadır
Kleptomani (hırsızlık hastalığı), zeka geriliği, şizofreni gibi hastalıklar, uyuşturucu bağımlılığı, epilepsi, obsesif-kompülsif bozukluk gibi hastalıklara sahip olan faillerde de bu hastalıkların suça sebep olduğu araştırılmaktadır. Ayrıca mesela hırsızlık hastalığı olan bir kişi kasten insan yaralama suçu işlerse yaralama suçundan ceza alabilmektedir. Çünkü bu durumda kendi iradesiyle yaralamayı gerçekleştirmiş sayılacaktır.
Akıl Hastalığı Nasıl Tespit Edilir
Akıl sağlığı veya zayıflığının cezai ehliyete etkisi bulunmaktadır. Ayrıca alınan raporlar, kişinin cezai ehliyete sahip olup olmaması konusunda en önemli belirleyici unsurdur. Hastane haricinde Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri de aynı yetkiye sahiptir. Ayrıca adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınan rapor geçerli sayılacaktır. Devlet hastanelerinden alınan tek bir rapor cezai ehliyet için geçerli sayılmamaktadır.
Akıl Hastaları İçin Güvenlik Tedbirleri
Akıl hastası olarak suç işleyen kişiler yüksek güvenlik seviyeli akıl hastanelerinde tutulmaktadır. Tehlikeli davranışları ortadan kalkarsa hakim ve mahkeme kararı ile serbest bırakılmaktadır. Ayrıca gerekli ise belirlenen dönemlerde takibi ve kontrolleri yapılmaktadır.
“Akıl Sağlığı Veya Zayıflığının Ceza Ehliyetine Etkisi” üzerine 4 yorum