Evlilik birliğinin beraberinde getirdiği en önemli beklentilerden biri birlikte yaşama durumudur. Bu hak, Türk Medeni Kanunu’nun 185. Maddesi ile güvence altına alınmıştır. Bu olguya ters davranan taraf kanunda terk eden eş olarak nitelendirilir ki bu durum terk edilen eşin boşanma davası açma özgürlüğünü beraberinde getirmektedir. Bu durum, özel ve mutlak boşanma nedeni sayılmaktadır.
Terk nedeni ile boşanma TMK. M.164 de düzenlenmiştir. Bu kanuna göre; terk eden eş durumunda olmak için bazı şartlar gerekmektedir. Ancak o zaman terk nedeni ile boşanma gerçekleşebilmektedir.
Terk eden taraf kimdir?
- Evlilik birliğini ve düzenini bozan ve evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmeme gayesi ile hareket eden kişi,
- Evine gelmemesi için çok önemli haklı sebebi olmayan kişi evine hala geri dönmeyen kişi,
- Diğer eşi evden uzaklaştırmaya çalışan kişi
- Diğer eşin beraber yaşadıkları konuta dönmemesini haklı sebebe dayanmaksızın engelleyen kişi konutu terk etmiş sayılır.
Terk edilen kişinin boşanma davası açabilmesi için en önemli husus, terk eden tarafın kusurunun olmasıdır. Örnek vermek gerekirse; bir kavga neticesinde evini terk edip bir daha gelmeyen taraf ile sağlık problemleri ya da şehir dışı çalışma varlığı kapsamında evinden uzakta yaşayan kişi mahkeme tarafından bir tutulmaz. Sırf boşanma davası açma adına kasıtlı hareket edilerek bir süreliğine evden uzak yaşamak zorunda kalan tarafı bilinçli terk etmiş gösterme tespit edildiğinde boşanma davası açmaya hak kazanılamaz.
Ancak; haklı bir nedenle evden ayrılan eş haksız durum ortadan kalkmasına rağmen hala evine dönmediğinde terk eden kişi durumunda kabul edilmektedir.
Terk eden kişi sayılma için beraber yaşanılan ortamı terk etmek yeterli değildir. Aynı zamanda; anlaşmada sıkıntıya düşen taraflardan biri ayrı yaşama gayesi ile diğer tarafı evden uzaklaştırma yoluna da gider. Ya da tam manasız bir şekilde evden uzaklaştırıp kötü niyet kullanmaktadır. TMK ‘ a göre bu tarafta terk eden kişi sayılır ve hakkında boşanma davası yoluna gidilmektedir.
Görülen bu boşanma davasında, beraber yaşanılan ortamından ayrı yaşama durumunun boşanma davasında hak talep edilen bir şekilde terk olarak sayılma için bu evden uzaklaşmanın en az 6 ay boyunca sürüyor olması gerekmektedir. Bu durumda terk eden kişi haksız durumlara düşmeme için samimiyetsiz davranma yollarına gider ve 6 ay boyunca konuta gelip tekrar ayrılma yoluna gider. Böyle durumlar tespit edildiğinde kişinin terk etmiş durumu yok sayılmamaktadır. 6 aylık terk süresi kesintiye uğramış sayılmamaktadır. Terke uğrayan kişinin boşanma davası açma hakkı ortadan kaybolmaz.
Terk Eden Taraf Hakkında
Ancak; 6 aylık süre içerisinde anlaşmaya gidilen konuşmalar yapan çift olumlu davranıp evlilik birliğini bozmama adına hareketler sergilediği ve konuta geri döndüğünde ve anlaşmazlıkların devam ettiğini savunup tekrar ortak yaşam alanını terk etmesi durumunda 6 aylık süre sayımı tekrar başlamaktadır.
Terk eden eşin ortak yaşama alanına tekrar dönmesi için, terk edilen eş tarafından haklı sebebe dayalı ihtar yapılmalıdır.
Ortak yaşam alanını 6 ay boyunca terk eden eşe karşı boşanma davası açılabilmesi 6 ay süresi dolduğu gibi mümkün olmamaktadır. Yargıtay; 1 gün eksiklik olması durumunda bile boşanma davasını mümkün kılmamaktadır. O tarihten itibaren 4 ay daha eve geri dönmemiş olmalıdır. Adresini biliyorsa ortak yaşam alanına geri dönmesi için ihtar çekmelidir. Adresi bilinmeyen terk eden kişi konuta geri dönme çağrısını ilan yolu ile yapmalıdır.
Terk eden kişinin eve dönmemesini haklı kılan haller
Yapılan ihtarın geçerli olup olmaması da Yargıtay kararlarında çeşitli nedenlere bağlanmıştır. Eşi annesinin evine çağıran terk edilen taraf bu çağrısında haklı sayılmayacaktır. Çünkü ihtar, bağımsız bir konuta olması gerekmektedir. Konuta geri dönmemesi durumunun haksız olduğuna karar vermez.
Ayrıca ihtarın geçerli sayılma için terk edilen eşin samimi olmadığına karar verirse ihtar geçersiz sayılmaktadır. Örneğin;evin kilidini değiştirmiş olması haklı ihtarı geçerli kılmamaktadır.
Boşanma nedeninin terk nedeni ile olma durumunda en önemli unutulmaması gereken bir durum söz konusudur. Önce yaptığı olumsuz davranışları unutmuş ve hoş görmüş sayılmaktadır. Ayrıca kusurlu davranışlarından dolayı boşanma davası açamamaktadır. Bu hakkını ihtar dolayısı ile kaybetmektedir.
Ayrıca geri dönmesini, dönmediği takdirdeki doğacak koşulları belirtir.
Bir koşul eşler arasında alacak davası olmamalıdır.
Terk edilen eş boşanma davası açtığında, terkedildiği için manevi tazminat hak talep edemez.
Eşlerin bir süre ayrı yaşama hakkını beraberinde getirdiği unutulmamalıdır. Ayrı talep edecekleri kanunla güvence altına alınmıştır. Ayrıca bu taleplerine de Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesinde belirtilmiştir. Bu durumda hiçbir taraf ihtar çekme hakkına ya da boşanma davası açmaya hak talep edememektedir.
İlginizi Çeker;
Terk Nedeni İle Nasıl Boşanılır?
“Terk Nedeniyle Boşanma Davası” üzerine 4 yorum