Akademik personellerin ataması durumlarında zaman zaman iptal davaları görülebilmektedir. Öğretim üyesi iptal davası, bu noktada farklı gerekçeler ile olmaktadır. Bu gerekçelerin her biri kendi içerisinde özel durumlara sahiptir. Atama iptalleri genellikle kişisel başvurular sonucu ortaya çıkmaktadır.
Atama İptal Gerekçeleri Nelerdir?
Öğretim üyesi atamalarında iptal davası çok sık görülmektedir. Bunun birçok farklı gerekçesi söz konusudur. Atama iptallerindeki en önemli gerekçe, şartları taşımama olarak ifade edilmektedir. Bir üniversite akademik personel alacağı zaman ilana çıkmaktadır. Bu ilanda aranılan şartlar açık bir biçimde belirtilmelidir. Ancak bazı durumlarda ucu açık şartların olduğunu görmekteyiz. Şartların tam olarak karşılanmaması ya da tam belirtilmeyen şartlar üzerinden atama yapılması, iptali de beraberinde getirmektedir. Böyle durumlarda mağdur olan kişiler, ilk olarak üniversite rektörlüğüne ve enstitüye dilekçe yazmaktadırlar. Dilekçe sonrasında hukuki prosedür de başlamış olur.
Atama iptal davalarının bir başka gerekçesi ise haksız bir biçimde yapılan atamalardır. Bu çerçevede ataması yapılan kişinin, belirlenen şartları taşımadığı anlaşılmıştır. Bundan dolayı ataması yapılmayan ve jüride elenen kişiler, bu noktada yasal bir süreç başlatabilirler. Bunun için ilk başvurulan yerler genellikle üniversitesinin rektörlükleridir. Ayrıca enstitü üzerinden de başvuru işlemi yapılabilmektedir. Üniversitelerin bir kısmı bu başvuruları inceleyerek atamaları iptal edebilmektedir. Ancak bazı üniversiteler bu noktada bir adım atmazlar. Böyle bir durum yaşandığı zaman mahkeme yolu açıktır. Öğretim üyesi ataması iptal davası, bu şekilde başlatılmış olmaktadır.
İptal Davası Süreci Nasıl İşler?
Akademik kadro iptalinde süreç, enstitü ve rektörlük üzerinden başlamaktadır. Söz konusu idari yapılar, iptal ile alakalı olarak bir düzeltme yapabilmektedirler. Ancak durum genellikle idari yargıya taşınmaktadır. Bu bağlamda idare mahkemeleri yetkilidir. Atama iptali ile alakalı olarak yargıya başvuracak kişilerin ilk olarak dilekçe doldurmaları lazımdır. Dilekçede kimlik bilgileri açık bir biçimde belirtilmelidir. Ayrıca davaya konu olan durum, tüm delilleri ve ayrıntıları ile yazılmalıdır. O günün tarihi atıldıktan sonra dilekçenin imzalanması gerekmektedir. Böylelikle yasal süreç de başlatılacaktır. Görevden alma ya da göreve geri getirme gibi durumlar, mahkeme tarafından verilecek hükümler arasında yer alabilir. Ancak terör suçuna bulaşmış, bu noktada hakkında delil olan ve hüküm giymiş kişilerin, atama iptali davalarını açması söz konusu değildir.
İptal Davalarında Avukata Danışmak
Öğretim üyesi ataması iptal davası, uzun bir süreç olabilmektedir. İdari yargıda böyle bir durum söz konusudur. Bundan dolayı, avukat ile yapılan işlemler büyük bir önem arz etmektedir. Bu işlemlerin yapılabilmesi avukat ile mümkündür. Çünkü idari davalarda, kanuna tam anlamı ile hakim olmak, buna göre bir strateji belirlemek esastır. Alanında tecrübeli olan ve daha önce birçok idari davaya bakmış olan avukat sayesinde, iptal davasını açabilir ve profesyonel bir biçimde süreci takip edebilirsiniz.
İlginizi Çeker;
Evlatlığın Çocukları Evlat Edinene Mirasçı Olabilirler mi?
Kira Sözleşmesi Meskeniyet İçin Önemli mi?