Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davaları

Nikâh için hazırlanması gereken belgeler içinde evlenmeye engel hastalığın bulunmadığını gösteren sağlık raporu önemli bir yer tutar. Devlet kurumları arasındaki ilişkiden dolayı resmi sağlık kurumlarındaki hekimlerin vermiş oldukları sağlık raporları bağlayıcı bir özellik taşır. Resmi sağlık görevlisi olan hekimlerin gerekli görmesi halinde evlenecek kişilerde akıl sağlığının olup olmadığını belirlemek, varsa evlenmesinde tıbbı sakınca olup olmadığı gösteren resmi sağlık kurulu raporunun alınmasını sağlamak gereklidir. Bu raporun alınarak evlendirme memurluğuna diğer belgelerle birlikte teslimi yapılmalıdır. Akıl hastalığının tespiti aynı zamanda evliliği geçersiz kılan mutlak butlan nedenidir. Bu durum evlenme sırasında temyiz kudretini ortadan kaldıran bir akıl sağlığı durumu olduğu için evliliği geçersiz kılar.

Akıl sağlığı; evlenmenin önündeki engellerden biri olduğu gibi boşanma davalarının kanunda belirtilmiş özel nedenleri arasında da yer alır. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davalarında hastalığın evlilik süresi içinde oluşması gerekir. Bu boşanma davası açma hakkı akıl sağlığı yerinde olan eşe vermiştir. Kanunda sınırlı sayıda belirtilmiş olan özel nedenler arasında yer alan akıl sağlığı nedeniyle açılacak olan boşanma davasının, açma hakkının kullanımı, Türk Medeni Kanunun 165. Maddesi ile belirlenmiştir. Bu madde; “Eşlerden biri akıl hastası olup bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık raporu ile tespit edilmek koşulu ile bu eş boşanma davası açabilir.” Evlilikte özel nedenlerden dolayı açılan davalarda karşı tarafın kusurlu olduğuna bakılmaksızın özel nedenin ispatı boşanma davası için yeter neden olur. Bu davayı açabilecekleri mahkemeler; davacı eşin yerleşim yerinin bulunduğu yer veya son altı ay içinde birlikte oturdukları yerin Aile Mahkemesi’ne eğer bu mahkemeler yoksa tek yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurulur.

Akıl hastalığı nedeniyle açılan davaların şartlarını değerlendirirken,

  • Hastalığın Akıl Hastalığı Olduğunun Tespiti

Medeni kanun her türlü hastalığın değil de özellikle akıl hastalığının olması nedeniyle açılan boşanma davası açma hakkının kullanımını uygun görmüştür. Hastalığın ağır ve iyileşme umudu olmayan diğer hastalıklarla karıştırılmaması önemli bir husus dur. Diğer bir önemli husus da halk arasında yanlış olarak bilinen bir hastalık olan, Sara (Epilepsi) hastalığıdır. Bu hastalığın bir akıl hastalığı değil nörolojik bir rahatsızlık olduğunu unutmamak gerekir. Akıl hastalığı olduğu durumlarının tespitini resmi sağlık kurumları yapar.

  • Hastalığın Geçmesinin Olanaklı Olup Olmadığının Resmi Sağlık Kurumları Tarafından Tespitinin Sağlanması

Hastalığın geçip geçmeyeceğinin tespitini yapan resmi sağlık kurumları eğer hastalığın geçmesinin olanaklı olmadığını yani hastanın iyileşme ihtimalinin nâmevcut olduğunu belirtirlerse, hâkim hastalığın devam ettiği süreyi dikkate almadan davacı eşin açmış olduğu akıl sağlığı nedeniyle boşanma davası hakkını, haklı görür. Davayı incelemeye başlar. Akıl hastalığının kapsamını geniş olmasından dolayı burada dikkat edilen hususlar hastalığın derecesi ve iyileşme durumunun olmamasıdır. Davacı eşin akıl hastası olduğu ve kendi başına karar verecek yetisi yoksa mahkeme davacının vasisinin davalara katılmasını sağlar. Diğer şart olan ortak hayatı etkileyip etkilemediğini tespit etmek için delileri toparlamaya başlar.

  • Ortak Hayatı Çekilmez Hale Getirip Getirmediğinin Belirlenmesi

Hastalığın tespiti ve hastalığın geçme ihtimalinin olmadığı resmi sağlık kurumları tarafından da belirlenince hâkim ortak hayatın çekilmez olup olmadığına bakar. Bu şartlar boşanma için mutlak değil görelidir. Hâkim buradaki diğer hususa bakar. Bu husus eşler için önemli bir alan olan ortak hayatı etkileyip etkilemediğini belirlemeye çalışır.

Davalının hastalığın tedavisinden kaçınıp kaçınmadığı belirlenir. Davalının davranışlarında iradi kusur belirlenir. Hastanın gerçekliği değerlendirme yetisi, hastalık nedeniyle davacı eşin ve çocukların; yaşamı ve sağlığının tehlike durumu, akıl hastalığının hastanede müşahede altında devam etmesini gerektirecek durumun olup olmadığını belirlenmesi, davalı eşin akıl hastalığına bağlı intihar riski taşıyıp taşımadığı, intihar girişiminde bulunup bulmadığın tespit edilmesi ve bunun gibi çeşitli hususlarla birlikte değerlendirilir.

Bu davranış ve olayların evlilik birliği için önemli bir husus olan ortak yaşamın çekilmez hale getirip getirmediği çerçevesinde tespit etmeye çalışır.

Dava Sonucu

Akıl hastalığının tespiti ve resmi sağlık kurumlarından alınan rapor başlı başına değerlendirilip boşanma davası hakkında karar açıklamaya yetmez. Davanın reddini ya da kabulünü sağlayan şartlardır. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasını belirtilen şartlar içinde var olan hususlar ve deliller ışığında değerlendiren hâkim kararını açıklar. Hâkim bu kararlarda nedenleri, şartları ve hususları eksiksiz ve bütünlüklü bir şekilde değerlendirmek kaydıyla, kararını yazılı ve yasaya uygun bir şekilde açıklar.

Hangi Durumlarda Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Gerçekleşir?

Akıl hastalığı nedeniyle boşanmanın gerçekleşmesi için hastalığı iyileşme ihtimalinin olmaması gerekir. Eğer hastalığın iyileşme ihtimali bulursa hakimin davayı reddetme ihtimali vardır. Hastalığın ne zamandır varolduğunun bir önemi olmadığı için dava hemen açılabilir. Önemli olan hastalığın iyileşme ihtimalinin olmamasıdır. Hastalık sebebiyle ortak hayatın artık çekilemez bir duruma gelmiş olması da önemli sebepler arasındadır. Hastalığın iyileşmeyecek bir hastalık olduğunun kanıtından sonra hakim doğrudan boşanmayı gerçekleştirmeyecektir. Önemli olan ortak hayata bu hastalığın zarar vermiş olmasıdır.

Hasta olan eşin sürekli ayırt etme konusunda yoksunluk çekmesi, ara sıra gelen depresyon hali, diğer eşin hayati durumunu tehdit edecek hareketler ve onu sürekli korkuyla yaşamaya esir edecek davranışlar, saldırılar ve benzeri durumlar ortak hayatı çekilmez kılan sebeplerdir. Hastalığın da bu ve benzeri sebepleri yaratıyor olması boşanma nedenidir. Akıl hastası eşin davranışlarının kendi iradesiyle yapılmıyor olması da boşanma sebepleri arasındadır. Hastalığın mutlaka resmi sağlık kurumlarından alınmış bir belgeyle tespit edilmiş olması aranır. Ayrıca akıl hastalığı dışında iyileşme ihtimali olmayan veba, kanser, AIDS, cüzam, frengi, kuş gribi gibi rahatsızlıkların boşanma nedeni olamayacağını bilmelisiniz. Bu durum sadece akıl hastalığı için geçerlidir. Ortak hayatın eş için katlanılamaz olduğunu kanıtlayacak şahitler bulunması da dava sürecini hızlandıracak olan etkenlerden biridir diyebiliriz.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında nafaka talep edilebilir mı?
Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davasında tazminat istenilmez. Ancak ortada belirli şartlar var ise nafaka talep edilmesi mümkün.
Bipolar bozukluk bosanma sebebi midir?
Bipolar bozukluk sebebiyle karşı tarafa şiddet ya da çeşitli istenmeyen atakların uygulanması doğrultusunda aile içi huzursuzluk yaşanır. Bundan dolayı boşanma sebebi olarak görülebilir.
Şizofreni boşanma sebebi olur mu?
Şizofren rahatsızlığı kişinin yaşam stilini etkiler. Bu sebepten dolayı bir ev içerisinde şizofreni olduğunda, boşanma sebebidir. Kişi dilekçede boşanma sebebi olarak şizofreniyi gösterebilir.
Boşanmada Ağır kusurlar nelerdir?
Boşanma sürecinde belirli ağır kusurlar bulunur. Bu kusurlar karşı tarafın yaşam stilini ciddi derecede etkileyecek davranışlardır.

İlginizi Çekebilir;

Akıl Hastalığı Nedeni İle Boşanma Nasıl Olur?

Boşanmanın Özel Sebepleri Nelerdir?

Boşanma Davasında Koruma Kararı Nasıl Alınır?

Geçerli Sayılan Boşanma Sebepleri

Akıl Sağlığı Veya Zayıflığının Ceza Ehliyetine Etkisi

“Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davaları” üzerine 2 yorum

Yorum yapın

Hemen Ara