Maltepe Tüketici Avukatı olarak hukuk büromuzdan yardım almak İçin Bize 0 532 051 26 08 Nolu Numaramızdan Ulaşabilirsiniz.
1-) AYIPLI BILAŞIK MAKİNESİNİN İADESİ DAVASI
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2012/6567 K. 2012/10979 T. 19.4.2012
KARAR : Davacı, davalı iş yerinden 1.3.2010 tarihinde 200 TL karşılığı eski bulaşık makinesini vererek 2000 TL değerinde yeni Bosch marka bir bulaşık makinesi aldığını, makineyi kullanmaya başladıktan sonra yeterince temizleyemediği için yetkili servise 30.03.2010 tarihinde başvurup ayıp ihbarında bulunduğunu yetkili servis elemanlarının makinedeki kusuru kabul etmemeleri üzerine Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurup makinenin ayıplı olduğu ve ödediği bedelin kendisine geri ödenmesi gerektiği yönünde karar aldığını buna rağmen davalı idarenin bedeli ödemeyerek kendisini mağdur ettiğini belirterek davalının satmış olduğu ayıplı bulaşık makinesinin geri alınarak satış bedeli olan 1800 TL’nin yasal faiziyle birlikte ve kendisinin verdiği 200 TL değerindeki eski bulaşık makinesinin aynen iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu malın ayıplı olmadığını, davacının kullanım hatasından dolayı sorun yaşadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu makinenin ayıplı olduğu tespit edilmiş olsa da tüketicinin onarım hakkını kullandıktan sonra bedel iadesini isteyebilmesi için, garanti süresi içerisinde sık sık arızalanması, maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi yada tamirinin mümkün olmaması gerektiği, tüketicinin ürünü teslim aldıktan sonra bir ay içerisinde ayıbı bildirerek, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmadığını, bu durumda bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sorunun yetkili servis elemanlarınca ücretsiz olarak giderilebilecek aşamada olduğu, davacının öncelikle satıcıya başvurup sorunun giderilmesini istemesi gerektiği ve bedel iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Tüketicinin satın almış olduğu üründeki ayıbı 1 ay içerisinde ihbar edip ayıbın giderilmesini istemesi ve satıcı tarafından ayıbın giderilememesi durumunda tüketicinin malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini veya bedel iadesini istemesi yasal hakkıdır.
İade Davası ile İlgili
4077 Sayılı Kanunun 4. maddesini tüketicinin bedel iadesini isteyebilmesi için garanti süresi içerisinde sık sık arızalanması maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamirinin mümkün olmaması gerektiği şeklinde yorumlamak yasayı tüketici aleyhine yanlış yorumlamak olur ve tüketicinin mağduriyetine yol açar. Bilirkişi raporlarına ürünün ayıplı olduğunun tespit edilmesi ve tüketicinin 1 ay içerisinde ayıp ihbarında bulunması göz ardı edilerek davacının davasının kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21,15 TL. temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2-) AYIPLI MOTOSİKLETİN BEDELİNİN İADESİ DAVASI
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2009/14676 K. 2010/4491 T. 29.4.2010
2- Dava, 4077 sayılı Yasa’nın 4. maddesi gereğince ayıplı motosiklet nedeniyle bedel iadesi ve alacak, olmadığı takdirde ise, ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup, dava konusu Mondial marka motosikletin, davacı tarafından 18.07.2006 tarihinde davalılar Hüsnü ve Nurettin tarafından işletilen A… M… C… Mondial Yetkili Bayiinden 3.690,00 YTL bedelle satın alındığı, diğer davalı U… Motorlu Araçlar San. Tic. Ltd. Şti.’nin ithalatçı firma olduğu, satış bedelinin davacı ile davalı A… C… Tüketici Finansmanı A.Ş. arasında yapılan 15.07.2006 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi ile taksitli olarak ödendiği, alınan bilirkişi raporu gereğince, satın alındığı tarihten itibaren motosikletin 1 yıl içerisinde farklı arızalardan dolayı 8 kez servise götürüldüğü, halen de kısmen mevcut olan bu arızaların kullanım hatasından kaynaklanmayıp, gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar.
Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.”; ayrıca aynı Kanun’un 10. maddesinin 5. fıkrasında, “Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç veya zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.” hükümleri kredi verenin sorumluluğunu düzenlemiştir. Somut olayda davacı ile davalı kredi veren arasındaki kredi sözleşmesinde, dava konusu motosiklet için kredinin verildiği açıkça anlaşıldığına göre, bağlı kredi kullandıran davalı kredi verenin de ayıplı maldan sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Bedelin İadesi Hakkında
Mahkemece, kredi verenin sorumluluğunun, satılan malın hiç ya da zamanında teslim edilmemesi ile sınırlı olduğu, buna karşılık ayıplı mal nedeniyle kredi verenin doğrudan sorumluluğunun bulunmadığı benimsenerek, davalı A… C… Tüketici Finansmanı A.Ş.’ye karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmişse de, az yukarıda da değinildiği gibi, 4077 sayılı Yasa’nın 4. ve 10. maddeleri gereğince kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olup, bu sorumluluk, malın sadece, hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi ile sınırlı değildir.
Usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3- Ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün, 2. ve 3. bentler gereğince davacı yararına ( BOZULMASINA ), 29.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3-) AYIPLI BİLGİSAYARIN BEDELİNİN İADESİ DAVASI
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2011/3897 K. 2011/11562 T. 12.7.2011
KARAR : Davacı, davalıdan satın aldığı bilgisayarın garanti süresi içinde üç kez ekran açılmama arızası verdiğini, yetkili servise götürmesine rağmen arızanın giderilmediğini, TSHH’ne başvurduğunu ve bedel iadesine karar verildiğini ancak davalının satış bedelini ödemediğini ileri sürerek, 1.578,86-TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bilgisayarda üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, Yönetmelikteki şartların gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 8.12.2007 tarihinde davalıdan satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğunu ileri sürerek, ödenen bedelin iadesini istemiş, davalı ise bilgisayarda ayıp olmadığını savunmuştur. Gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da malın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Tüketici, bu dört talep hakkından herhangi birisini tercihte serbesttir.
Talep haklarından birini tercih edip kullanan tüketici, dönüp bir başka tercih hakkının kullanamaz. Bedel iadesini veya ayıp oranında bedel indirimini talep edebileceği” hükmü mevcuttur.
Maldan yararlanamamayı sürekli kıldığı, bilgisayarın halen serviste olduğu anlaşılmaktadır. Davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
4-) AYIPLI ARACIN AYIPSIZ MİSLİYLE DEĞİŞİMİ DAVASI
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2006/6251 K. 2006/11865 T. 18.9.2006
KARAR : Davacı, davalıdan satın aldığı araçta gizli ayıp bulunduğunu öne sürerek, aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, aracın davalıya iadesi şartıyla 36.000 YTL’nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1- Diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Aracın ayıpsız olan misliyle değiştirilmesi için işbu davayı açmıştır. Bilirkişi raporunda, aracın ayıplı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca 36.000 YTL’nin tahsiline, aracın davalıya iadesine karar verilmiştir. Kullanım bedelinin düşülmesine yönelik bir hükme yer verilmemiştir. Ayrıca yargıtay HGK’nın 2005/4-309, 2005/391 karar sayılı kararında da, bu husus açıkça belirtilmiştir. Ayrıca davacının araçtan yararlanma bedelinin mahsup edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Harcın istek halinde davacıya iadesine, 18.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.
5-) AYIPLI TİCARİ ARAÇ GÖREVLİ MAHKEME
KARAR : Davacı vekili, davalı P. Otomotiv A.Ş.nin ithal ettiği P. P. T.Premium P. 1.6 2012 model aracın diğer davalı G. Ltd.Şti.nden satın alındığını, aracın imalattan kaynaklanan gizli ayıbının bulunduğunu ileri sürerek aracın ayıplı olduğunun tespiti ile davalı satıcı firmaya iadesine, ayıplı mala ödenen 41.514.41 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ayrıca her bir davalı vekili, ayrı ayrı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davanın kabulüne karar verilen, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığa konu ayıplı olduğu iddia edilen araç, ticari araçtır. Ayrıca taraflar tacirdir. Somut olayda tüketici mahkemesi görevli değildir.
Ayrıca yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
6-) AYIPLI MAL NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI ZAMANAŞIMI
DAVA : Davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Kasko tarafından ödenmediğini belirterek açılan davanın kabulünü talep etmiştir. Ayrıca yeterli inceleme yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Ayrıca mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilen; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı 10 yıllık zamanaşımı süresini hatırlatarak zamanaşımı definde bulunmuştur. Ayrıca malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılan talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak hileyle gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca davacının söz konusu malı satın almasından itibarin 10 yılı aşkın bir süre geçmiştir. Ayrıca satıcının ayıp sebebiyle ağır kusuru kanıtlanamadığı gibi ayıbın hileyle gizlendiği de kanıtlanamamıştır. Bunun yanı sıra usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeple hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 282.13 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 18.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlginizi Çeker;
https://mehmetalihelvaci.av.tr/ayipli-aracin-iadesi-davasi.html
https://mehmetalihelvaci.av.tr/ayipli-aracin-iadesi-hakkinda-yargitay-kararlari.html
https://mehmetalihelvaci.av.tr/ayipli-malin-iadesi-davasi.html
https://mehmetalihelvaci.av.tr/calisan-ve-tuketici-haklari-kanunlari.html
https://mehmetalihelvaci.av.tr/urun-sorumlulugu-icin-avukat.html
“Ayıplı Malın İadesi Hakkında Yargıtay Kararları” üzerine 7 yorum